Alevi Gençler, Aleviler denildiğinde ilk akla gelenler arasında değil. Aynı Alevi kadınlar gibi (ki o konuya da daha sonra öte yandan özelli...
Alevi Gençler, Aleviler denildiğinde ilk akla gelenler arasında değil. Aynı Alevi kadınlar gibi (ki o konuya da daha sonra öte yandan özellikle politik yapılarda, eylemlerde, Alevi kayıplarında, önce gençler akla geliyor. Sadece Aleviler için değil, her kesim için gençlik bir yandan geleceğe havale edilen, diğer yandan da “yozlaşma” “şiddet” “aşırı politikleşme” ve “kayıplar” gibi güncel konularda da, merkezi bir rol verilen bir başlık. Alevilerle ilgili çağrışımlarda da gençlik deyince politikleşmiş. Bir kere Alevi gençlerin toplumun diğer kesimlerine göre daha politik olduğu (farklı düzeylerde de olsa) Aleviler üzerine çalışmalar yapanların hızla varabileceği bir sonuç. peki alevi gençler arasında politikleşme (ki araştırmanın Alevilerin yoğun olarak yaşadığı mahallelerdeki gençleri hedeflediğini hatırda tutmakta fayda var) toplumun diğer kesimlerine göre neden daha yüksek: Alevi gençleri politikleştiren en temel şey ise kimlik arayışlarının kendisi. Alevi gençler kimliğini arıyor. Kendini tanımlamak, içerden, dışardan kimliği ile ilgili sorulara yanıtlar verebilmek istiyor. Bu arayışta, gençler arasında inançsal ve kültürel öğeler kuvvetli olmasına karşın politik söylem ağır basıyor.
Alevi gençlerin büyüklerinden şöyle bir farkı var: kentte ve öteki ile daha yoğun bir etkileşim içinde büyüdüler. Bu kim olduklarını, Aleviliğin ne olduğu, ne olmadığı, Alevi olmanın koşullarını, sınırlarını sorgulamalarına, kendilerini ve Aleviliği tanımlama ihtiyacını yoğun bir biçimde yaşamalarına neden oldu. Üstelik bu arayış yoğun kaygılı bir ruh hali ile şekilleniyor.
Bu kaygılı ruh hali ikliminin üç boyutu var: yaşam tehdidini diri tutan bir mağduriyet anlatısı, ayrımcılıklar ve asimilasyon algısı.
Öteki ile temasın somutlaştığı kentsel yaşama karşın gençler, hala güçlü bir tehdit algısı ile var oluyorlar: “zarar göreceğiz”, “bizi kesecekler” “bizi yok edecekler” diye düşünüyorlar. Üstelik bu tehdidin güncel olduğuna dair işaretler olduğunu aktarıyorlar. Hal böyle iken Aleviliği tanımlamaya çalışan gençlerin ortak tarifinde öne çıkan kavramlar “mağduriyet” ve “ezilmişlik” oluyor. Üstelik başlarına gelen tüm zalimliklerin, Alevilerin “masumiyet ne rağmen, barışçıl olmalarına, şiddete başvurmamalarına rağmen olduğunu düşünüyorlar. Alevi gençler arasında, uzak ve yakın tarihlerdeki Alevilere yönelik saldırıların yanısıra, yakın zamanlarda da birçok Alevi gencin ölümünde masumiyetin öne çıkması, mağduriyet duygusunu güçlendiriyor. Bu kaygı ve haksızlığa uğrama halleri, Alevi gençliğinin politik hareketliliğini belirleyen önemli bir unsur.
Sonuç olarak kaygının (yaşam tehdidi, ayrımcılık, asimilasyon boyutları ile) yoğun, kültürel imkanların sınırlı olduğu bir iklimde gençler her konuyu, gündelik hayatın her veçhesini politik bir filtreden görüyor.
Alevi gençlerin en büyük sorunu/ihtiyacı Alevi kimliğini tanımlamak, kendilerini tarif edebilmek oluyor. Alevilik sahiplenilen, sevilen bir kimlik gençler için. Fakat ne olduğu, nasıl yaşanması gerektiği net değil. “Bir inanç sistemi ve/veya din olarak mı görmek lazım, yoksa bir kültür bir felsefe olarak mı?” “İslam’ın içinde İslami bir unsur olarak mı yoksa İslam dışı bir inanç sistemi olarak mı?” “Sol ile Kemalizm ile ilişkisini nasıl tanımlamak gerekir?” gibi sorular kimlik tarifinde gençlerin önünde duran zor sorular. Alevilik nedir sorusuna gençlerin yanıtları da bu yüzden pozitif değil, negatif tanımlamalarla gerçekleşiyor: “Biz gerici yobaz değiliz, namaz kılmayız”. Özetle, kimlik arayışında Alevi gençler için üç yol öne çıkıyor:
- İnançlı bir Alevi olmak ve inanç yönüne ağırlık vermek
- Aleviliği kültürel olarak yaşamak, Aleviliğe sahip çıkmak, inançsal öğelerle ilgilenmemek ya da sembolik olarak ilgilenmek
- Aktif siyaset yapmak, bunun içinde Aleviliğinin altını çizmek.
Alevi gençler kimliğini arıyor. Kendini tanımlamak, içerden, dışardan kimliği ile ilgili sorulara yanıtlar verebilmek istiyor. Yaşam tehdidi, asimilasyon ve ayrımcılığa uğrama kaygıları bu kimlik arayışına şekil veriyor. Hal böyle iken gençler arasında inançsal ve kültürel öğeler daha güçleniyor olmasına karşın, politik söylem daha baskın.
HASAN ALİ ÇÖLÜK
COMMENTS