Günümüzde Cem evlerinde milliyetçi akımın etkisinde kalmış aslını inkar eden bir kısım alevi, inkarcı asimilatörlüğe soyunmuş ırkçılık yap...
Günümüzde Cem evlerinde milliyetçi akımın etkisinde kalmış aslını inkar
eden bir kısım alevi, inkarcı asimilatörlüğe soyunmuş ırkçılık yapmaktalar.
Gerçeği göremeyen at gözlüğü takmış bazı Alevilere ait oldukları ana dillerini
ve etnik köklerini milliyetçi bir yaklaşım ile Aleviliğin önüne koymaya
başladılar. Öyle ki kollektif emek ile ihtiyaçtan dolayı bir araya gelmiş
canların fedakarlık ile oluşturmuş oldukları kurumların içerisinde ben Kürt Alevisiyim, ben Türk Alevisiyim söylemleri ile kurumların içerisinde toplumsal
kutuplaşmalara neden olmaktalar. Öyle görünüyor ki bazı canlar 73 millete bir
nazarla bakmak desturunu çiğneyerek kendi milliyetçi düşüncelerini Aleviliğin
içinde hayata geçirerek sisteme ve egemene (AKP ve MHP) v.s hizmet etmek ve Aleviliği kendi kafatasçı anlayışlarıyla ırkçılaştırmaya çalışmaktadır. Aleviliğe,
kendi içlerinde oluşturdukları milliyetçi hastalığın etkisi ile bakan ve
yarattıkları bu ırkçı tartışmaları Aleviliğin öz değerlerinin dışında tarihi
geçmişi örnek göstererek toplumsal örgütlü yapısını sözde kültürel bir
gerçeklikmiş gibi eski inaçları olan Samanizm TÜRK inancı, Zerduşluk Kürt
inancı vb algısı ile kaynak göstererek zarar vermekteler. Evet Türklerin bir
kısmı islamiyet'i kılıç zoruyla kabul etmeden önceki inacı Şamanizm di. aynı
şekilde Kürtlerin bir kısmı kılıç zoruyla İslamiyet'i kabul etmeden önceki
inancı Zerdüşlük idi. Ancak Alevilik bu iki faklı inancın devamı değildir.
Nasıl ki İslamiyet'in değilse, alevi toplumunu bir bütün olarak düşünecek olursak
(73 millet) halkların kardeşliği “rıza şehri” insanları Türk, Kürt, Arap vb
milletlerden farklı dillerde konuşan canlarımızı nereye koyacaksınız. Alevilik
doğru anlaşıldığında her milletten canın bin bir donda bütüne hizmet eden
sınıfsız, sınırsız dünya insanlığına bu bağlamda da evrensel bütünlükte cana ve
canlılara hizmeti hoşgörü ile var ettiğini görmemiz gerekiyor.
Alevilerin kültürel
öğretisinde ırk, dil, din, sınıf ve cinsiyet küçük, büyük ayrımı yoktur.
Varsa da milliyetçi ırkçı hastalığın pencesindeki akılların uydurduğu yalanlarda
vardır. Onunda adı Alevilik değil, Alevilik dışındaki her şeydir. Alevilik
insanı canlıları doğayı merkezine koyan enel Hakk diyen, cemal cemale rızalık
gören niyaz olan yarın yanağından gayri her şeyde ortaklığı savunan felsefesi
hakikat olan bir anlayıştır.
Şimdi bu bağlamda alevilik Irkçı milliyetçi ola bilir mi?
Alevilik toplumsal
birlikteliği önceleyen inanç ahlaki, EDEB ile, insanı kamilleştiren bir
anlayıştır. Öyleki imece usulu üretimi dayanışmayı bireyler için değil,
toplumun her kesimi için önceleyen sosyal yaşamı demokrasiyi yaşamın her
alanında özerk anlayışla var kılarken, çağ dışı bir hastalığı içinde
barındırması mümkün müdür?
Canlar Kürtlerin,
Türklerin, Arapların vs hepsinin Alevi olmadığını alevi olmak için soya, sopa
gereksinim duymadığını tabiri hak ise çocuklar dahi gunümüzde bilmektedir.
Artık yapmayın yazıktır, zülümdür Aleviliğe bizler bu gerçekliğin aşinasıyız
halklar alevilikte birdir her isteyen özünü dara çekip ikrar vererek yol da
erkana uyarak, EDEB ile benliğini yok edip kin, kibir, haset, garez, nefret,
kıskançlık vb huylarını benliğinden silip rızalığı, paylaşımı, eşitliği,
sınıfsız ve sınırsız bir dünyada var edebilir ve yaşata bilir. bakın öğretimiz
dört kapı kırk makam ile bireyin kendisini olgunlaştırıp ham evren kişiden
olgun kamil kişi olması gerekliliğini yolun ilk ilkesi olarak, adaletli birey
olmayı öğütlüyor. ALEVİLİK insanlığın ve insan olabilmenin tek yol’udur.
Dedik ya, milliyetçilik
ırkçılık aleviliğin özünde itibar kazanmaz kazanamazda zaten esamesi bile
edilemez aleviyim diyen her can bunu adı gibi çok iyi bilir. Cem’e giren ölu
candır Cem’den çıkan diri candır arınmış durulmuş halk ile hakk olmuş özünü
dara çekip ikilikten, benlikten arınmış bütüne hizmeti ikrar vermiş gelme
gelme, dönme dönme, ser veren candır. İnsanı merkeze alan börtu böceğe kurda
kuşa bir cümle canlı cansız bütüne ikrar veren bir can yola yoldaş, cana
kardeş, bütüne turap fakir gönlüyle esitolmustur.Pir huzurunda özunu dara ceken
can rızalıkuzeregörgudengecer arı duru pak olur, cem gören semah yürüyen, dem
alan dara durup sorgudan görgüden geçen kadın erkek eşit bir olan deyiş
söyleyip bağlamanın telinde aşka düşen bir lokmayı kırka bölen küçüğü, büyüğü
bir gören bir can milliyetçi ırkçı ola bilir mi, olsa olsa düşkün olur ki, oda
ancak canavar olur.
Canlar alevi kurumları
cem evlerinin görevi toplumsan birlikteliği sağlamak bireyi ve toplumu egitmek
ve olgunlaştırma yeridir. Kurumlarımızın işlevi ahlaklı birey yetiştirme
yeridir. Böyle olması gerektiğini söylüyoruz, ama bakıyoruz birçok kurum ve
inanç evleri, maalesef, bu hizmetin dışında yani alevilik dışında her şeye
hizmet etmektedir. Diyeceksiniz madem öyle bunca şeyi neden anlatıyorsun,
yazıyorsun, yazıyor ve anlatıyoruz? Çünkü, umudumuz var umudumuzu yitirmedik
direnecek ve başaracağız. Zulme, sömürüye, ırkçı milliyetçi insanlık dışı her
tür fikre ve yaşama karşıyız.
Konumuzun başına dönelim, alevi kurumları ahbap-çavuş ilişkisi ideolojik fikir
merkezi köylüm, yandaşım, partilim, ülkü-daşım, dava arkadaşım, kafa kağıt boş
zaman geçirme, dedi kodu ve mal mülk, ünvan, statü paylaşım yeri değildir.
Eğerki böyle ise milliyetçi, yobaz, ırkçı tek bencil, bencil çıkarcı menfaat yeri olur çıkar yol gecenin kervan yürütenin yeri olur, ister misiniz böyle
olsun???
Alevi Kültür Merkezi evinin işlevi her milletten insana kendi ana dili ile
kendini demokratik merkeziyetçi bir anlayışla ifade edebileceği bilim ve
gelişim merkezi evi olmalı misyonu yukarıda kısa kısa değindiğimiz yapıcı
çözümler ile insanı olgunlaştıran Kemalete erdiren kardeşlik merkezi, evi
olmalıdır.
GÖNLÜM YETER DESEDE
BİLİNCİM KARŞI ÇIKIYOR DİLİM SUSMUYOR,
AF OLA DEVRİMİ
Alevilik canı Kemalete
ulaştırmak ise yolda birlik hakikatte öze ermek ise, o zaman kendinize gelin
başkası gibi, (AKP, MHP) milliyetçi ırkçı yobaz olmayın. Alevilik özünde 73
milletle bir bakmak ve olmaktır. Din kisvesi altında ırk, renk, dil ayrımı
yapmayın yolda bir olmalıyız hakikatte biat kültürü yoktur. Can olan cana
değer verir bir görür Doğa ana gibi, her canlıyı canı bağrınıza basın, su
planet (Dünyamızı() cehenneme çevirmeyin bu cennet dünyadan başka cennet yok,
gelin vardan var olan varlılara hizmet edelim her işimizi rızalıkla görelim.
Diyoruz nedir, rızalık?
Devlet (KAPİTALİST EMPERYAL GÜÇLERİN YARATTIĞI TEK BENCİ EGEMEN ANLAYIŞ DÜZENİ)
anlayışını red eden sınırsız, sınıfsız, ortakçı üretim ve paylaşımı emeğe ve
yeteneğe göre var eden sosyal yaşamı savunan bireyin özgünlüğünde toplumsal
özgürlüğü Hakk bilen her ihtiyacı eşit paylaşan dünyada cennet anlayışı, işte
tamda budur rızalık üzerine olan Alevilik . Devrimci çağdaş bilimden yana
gelişimi ve yeniliği savunan bilimi rehber edinen anlayışın birey ve
toplumlarda rızalık alıp, vermesiyle adına cennet denilen şeyin asıl olan gerçek
eşitlikçilikçi anlayışın adıdır.
Tekrar sizlere soruyorum
canlar, Aleviliği hangi millet ve dil kavramına sıkıştırıp ta IRKÇI MİLİYETÇİ
YOBAZ, Hakiki Türkler Kürtler vb yapabilirsiniz?
Kiminize göre olumlu,
kimisine göre de olumsuz olarak açıklamaya çalıştığımız bu düşüncelerde ki
amacımız Alevilik gerçekliği olan hakikati canlara bildirmek idi.
Canlar alevi olmayı başardığımızda örgütlü olarak her dilde ve renkte yolda
birlikteliği canımız pahasına koruyup geliştirerek insanlığa ve insan olmanın
gayreti temelinde milliyetçi ve ırkçılığı Aleviliğe uygun olmadığını tartışmaya
ve bu anlayışın insanlığa bir fayda sağlamayacağını, aksine insanlığı barbar
yoz bir canlı türüne dönüştüreceğine hatırlatmaktır, dini sevgi Kabesi insan,
felsefesi aşk olan bir yaşam biçimidir. Alevilik her kim olursa olsun kirli
emellere hizmet etmek için araç olarak kullanıp amaçları için ırkçı
milliyetçiliğe dönüştürülemeyeceğini hatırlatmak istiyoruz.TÜRK canlar Aleviliği Türkçe konuşup yaşatalım, KÜRT canlar Aleviliği kürtçe konuşup
yaşatalım. Ancak milliyetçi ırkçı yapmayalım. Kim hangi dilde renkte ise özüne
uygun hakikati neyse eğmeden bükmeden, o dinin, bu kitabın sağına, soluna
önüne, arkasına, üstüne altına yerleştirip, yamamadan her neyse özüne uygun
yaşatalım Aleviliğimizi.
Bugün dünyanın neresinde olursanız olun, anladığınız dilde Türkçe, Kürtçe, Almanca, Fransızca, Arapça, İngilizce, İspanyolca, Çince, Japonca Aleviliği
hakikatli özü ile aslına uygun yaşayın, vardan gelen hakikat olan Aleviliği hep
birlikte yaşatalım.
Bakın geçmişten günümüze her dönem ve her çağda aleviler düzenin yozlaşmış
anlayışına ve oyunlarına karşı çıktıklarından dolayı, boyun eğmedikleri için
katliam ve sürgünlere maruz kaldılar. Bugün günümüzde baskı, zulüm, asimilasyon
ve sürgünlere maruz kalıyorsak, bunun nedeni milliyetçi, inkarcı, ırkçı, yobaz
ve kendisini hakiki müslüman gören Alevi düşkünleri olan, hınzır paşalardır.
Pir Sultanı dar ağacında bitiremediler. Dersimde Seyit Rıza baş eğmedi zulüme, Sivas'ta yaktılar küllerimizden binlerce kez Anka kuşu olduk ya, denizler,
mahirler, İbolar, mazlumlar olduk ya nevruz ateşinde , berkin elvandık ekmek
olduk dun vardık bugün varız yarını biz işledik ya maden ocaklarında atölyelerde
nakış, nakış geleceğin Özgür günlerini tarlada toprak ile birdik tohum olduk
filiz verdik demirin üstündeki karınca izini kavalar isledi özgürlük için
de haklara, ondandır korkuları dün vardık bugünde varız, yarında var olacağız.
Biliyorlar yoktan değil, vardan geliriz her daim var olacağız. Bu nedenlerden
dolayıdır ki bizi bize kırdırmaları, dün alevilerdi, bugün Alevilik hedefleri
ekildik ekin olduk ezildik un olduk ocakta piştik ekmek nimet olduk, halka olup
sarstık diktatörün sarayını. Ondan içimize sızmaları ırkçılıkları,
milliyetçilikleri ondandır aliyi sevmekse Alevilik bende aleviyim demeleri.
Oysa bilmediler ki biz Arabın soyundan değil emekçinin hamurundan yoğrulduk sunulduk sofraya, ondandır helal lokma dokunur onlara. DEVRİMİ
Yol önderlerimiz
hakikatli alevilerdi. O nedenle biat etmediler zulümün saltanatına ve
sultanlarına katledildiler. Halk ve Hakk uğruna şimdi sizler alevi olduğunu
söyleyenler biat edecek misiniz milliyetçi, ırkçı, faşist, yobaz zihniyete?
Halen ırk, renk, dil ayrımı yapmak istiyor musunuz? Hatırlatalım size, aleviler
için verilen fetvalar katli vaciptir, fermanlarını ister misiniz, Türk, Kürt, Arap, Acem, Türkmen, Ezidi, Asuri ve ötekileştirilmiş mazlum halklar, Ebusulf
efendi hangi ırkın, dilin mensubuydu acaba? Ve diğer kadıları bileniniz, var
mı?
Alevi olmamız hakikati
dillendirmemiz bir çok tek dil, tek millet, tek ırk, tek bayrak diyen toplumu
tek tipleştiren özelliklede İslamı kuranı Arap çölünde medet umanı kurum ve cem
evlerine bayrak ulus liderlerinin resimlerini asanları, parti ve ünvan
çıkarıcılarını vb uzatmayayım bel ki rahatsız edecektir.
Bilmeni istiyorum
milliyetçi, ırkçı güruh, asalak bencil, onların umurunda bile değilsin,
kullanılarak zamanın gelince bir paçavra olacak araçsın sen, Alevi misin gerçi misin sen? Alevi olamazsın bizim için. Onlar için iyisi kötüsü fark etmez,
zamanı gelince katli vacipsin, yediden yetmişe yok edilmen gerekir zındık
rafizikızılbaş dinsizsin. İnanmıyorsan Osmanlı ve TC tarihine bak bugün ki AKP,
MHP Din ayet fetvalarını oku geçmişi. Boş ver ha Kürt'sün, ha Türk'sün fark
etmez, aslını inkar eden ihanet eden, bize de ihanet eder der o kadar.
1.Örnek olsun bu fetvaları verenlerin peşinden gidenler, (daiş-ışıd’a
katılan kelle kesen dersimli alevi genç) dersim ,maraş, çorum, sivas, gazi
roboski, şengal, kobani, suruç, afrin, rojavavb bizi diri diri yakan
katledenler, değil miydi? Ya, allah bismillah allahuekber bayrak inmez vatan
bölünmez diyenler 40 aleviyi öldüren cennetliktir, diyenler kızılbaşlara ölüm
diye haykıranlar, işte sana milliyetçilik ve ırkçılığın sonuçları.
Görüyoruzki bazı kendini bilmez sözde alevi olduğunu söyleyen kişi ve kişiler
bugün aleviliği bu güruhun savunduğu milliyetçi, ırkçı, yobaz anlayışını örnek
alarak biz de, hakiki müslümanız, Türküz, Kürdüz. Alevilik hakiki türklük
samandır. Alevilik hakiki kürttürzerduşuz diye naralar atmaktadır. Olmadı usüle
uygun birde tekbir getirin olsun bitsin.
Canlar milliyetçilik yapmadan aleviliği kendi dilinizle yaşayın, ulusal kimlik
bir ulusun kendi kaderini tayin etme hakkıdır. Bunu yaparkende, başka bir
ulusun size reva gördüğünü, siz başkasına görmeyin. Aksi takdirde aynı kefeye
girersiniz ki, hiçbir farkınız kalmaz, tekçi zihniyetlerden. Birde aleviliği
başka bir dinin, inancın uzantısı vs çağ dışı dayanağı olmayan anlayışlara
karıştırmayın.
Milliyetçilik bağnaz din anlayışı ile beraberinde ırkçı faşist düsünce besler
ve barındırır. Xızır aşkına aleviliğin hangi yaşam felsefesi, bu kokuşmuşluğu
kendi içinde barındırıyor?
Alevilik hakikatli, itikatıhakk anlayışıdır. Kutsal bir kitaba dine
helekibeygamberler aracılığı ile gelmiş vahi anlayışına sığmayacak kadar kadim
bir öğretidir. Yapmayın yazıktır, zulümdür, cinayettir,
Alevilerin ibadethanesi dört duvar arası
değildir!
"Kendine imtiyazlı haklar kazanmaya çalışan
kurum, kişi ya da ruhban sınıfından olanların, bir yerlerle Alevilik adına
pazarlıklar yapmaları sadece kendilerini bağlar,.Aleviler rızalık ile verilen
lokmalarla bugüne kadar geldiler."
Alevilerin
Cem erkanı sadece ibadet değil aynı zamanda bir hak mahkemesidir, sosyal
dayanışmadır, eğitimdir, felsefedir, arınmadır, kötülüğün dışlanması iyiliğin
içselleştirilmesidir, sınıfsız bir okuldur, kadının-erkeğin olmadığı
cinsiyetsiz toplum olan candır, resimlerin kişilerin değil özün kutsandığı ve
sevgi ile beslendiği reaktördür, ahlak ile abdest alıp vücut Kabesinde her an
ibadette olan özdür, silahtan etkili kılıçtan keskin sözdür, kısaca Alevilik
bir kişinin yada sınıfın kurduğu bir tarikat, mezhep veya cemaat değil bugüne
kadar dara çekilmiş, derisi yüzülmüş, kuyulara atılmış bazılarının adını sanını
bile bilmediğimiz yol erenlerinin sürdüğü ilimin rehberliği ve sevginin ışığı
ile aydınlatılmış ikrar verilerek girilen, ancak kamil canların yaşayabildiği
rıza şehrine giden bir yoldur.
irimizin de
dediği gibi; “İlimden gidilmeyen yolun sonu karanlıktır”
Kendine
imtiyazlı haklar kazanmaya çalışan kurum, kişi ya da ruhban sınıfından
olanların, bir yerlerle Alevilik adına pazarlıklar yapmaları sadece kendilerini
bağlar,.
Aleviler
rızalık ile verilen lokmalarla bugüne kadar geldiler.
Bugün Cem
evlerine ibadethane statüsü verilmesini isteyenlerin, aslında istemeleri
gereken şeyin diyanete, camilere aktarılan bütçelerin ve imam maaşlarının
devlet bütçesinden ödenmesine karşı çıkmalarıdır. Osmanlıdan bu yana bizim
vergilerimizle finanse edilen cami, mescid, kuran kursları ve din adamlarına
verilen paylarımızın artık verilmesine dur dememiz gerekirken, rızasız
lokmalardan bize de pay verin demek Alevice değildir, rızasız lokma yiyenler
bizden değildir, ister Alevi, ister Sunni, ister Müslüman, İster Hıristiyan
olsun benim vergimden verilen her kuruş haram-zehir zıkkım olsun.
Doğru olan
her inanç kesiminin ibadethanesinin, din görevlisinin, elektrik-su dahil tüm
giderlerinin kendileri tarafından karşılanmasıdır. Devlet sadece illegal
yapılara karşı dışarıdan denetleme görevini yürütmelidir.
Asıl o zaman
bizim sırtımızdan beslenip semirtilen yobazlıkla ve gericilkle başa
çıkabiliriz. Yüz bine yakın cami ve yüz bin den fazla personele ödemiş olduğumuz
milyarlarca liraya dur diyeceğimize, devletten bize de pay verin bizde sizin
diyanetinizin verdiği fetvaları cemlerimizde toplumumuza anlatalım ve devletin Alevisi olalım söylemini anlamak mümkün değildir!
Devletle Alevilik
pazarlığı yapanlar bilsinler ki;
Biz;
Devletin,
kurumların ve kişilerin değil, bugüne kadar bu yolu edeb erkanı süren,
gerektiğinde bedenlerini ölüme yatıran, pirlerimizin ve yol önderlerimizin
izinden giden ALEVİ-KIZILBAŞLAR olarak asimile olmadan, dahili Hınzır paşalara,
harici Muaviyelere karşı korkmadan direnmeye devam edeceğiz Bir daha ki yazı da
görüşmek üzere
COMMENTS